10 Temmuz 2016 Pazar

Sanata Doymak İçin Viyana

Ünlü ressamlar ve müzisyenlerin yetiştiği, sanatın ve müziğin başkenti, tarih kokan caddeleri ve sokakları ile Viyana her türden gezi tutkununu memnun edecek alternatifler sunmaktadır.
Graben Caddesi üzerinde yer alan butikler, hediyelik eşya dükkanları, biraz dinlenip çevreyi seyredebileceğiniz kafeler Viyana' ya güzel bir başlangıç yapmanızı sağlayacaktır.
Cadde üzerinde yer alan Veba Anıtı salgının sona ermesi halinde yapılmak üzere adanmış ve yine aynı yıl ahşap sütun olarak inşa edilip sonradan mermer bugünkü anıt inşa edilmiştir.


Viyana Veba Sütunu, Pestsaule
Prens Eugen Savoy tarafından yaptırılan Belvedere Sarayı müze olarak hizmet vermektedir. Aşağı Belvedere ve Yukarı Belvedere olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır. İki ayrı bölümde yer alan binaları birbirine aradaki ince bir zevkle dizayn edilmiş büyük bir bahçe bağlamaktadır.


Belvedere Sarayı
Belverede Sarayı' nın muhakkak görmeniz gereken önemli eserlerinden biri Avusturya' nın ünlü ressamlarından Gustav Klimt' e ait Kiss (Öpücük) adlı eseridir, Klimt' in diğer eserlerini de büyük bir hayranlıkla seyredeceğinizden eminim. Bu gezideki görülmezse olmazlarımdan biriydi ünlü Kiss (Öpücük) tablosu ve ruhum da doymuş olarak Saraydan ayrıldım.

Gustav Klimt, Öpücük
Viyana' ya gelmişken harika tatlılarını ve meşhur şinitzelini denemeden dönmek olmaz. Demel Pastanesi' nde seyrine doyulmaz pasta ve çikolataların tadına bakarak kendinizi şımartabilirsiniz, Hele bir de kahve de söylediniz mi size sadece o muhteşem anların keyfini çıkartmak kalır.
Görmeden dönmem dediğim giderken yapılacaklar listemde yer alan Cafe Hawelka' yı da zamanınız varsa görün derim. Sacher Oteli' nin Pastanesi' de gitmenizi önerebileceğim kaliteli mekanlardandır, sadece Sacher Torte yemek için bile gidebilirsiniz.

Ve Viyana ile bütünleşen şinitzel nerede yenir? Yıllardır Şinitzel yenebilecek bir numaradaki yerini bırakmayan Figlmüller' de yemenizi öneririm. Şinitzel' le beraber getirdikleri patates salatası için bile ünlü restaurantı tercih edebilirsiniz. Uzun süre beklemek istemiyorsanız gitmeden muhakkak internetten yada arayarak rezervasyonunuzu yaptırın.

Demel Pastanesi
Zamanında Kraliyetin kışlık sarayı olarak kullanılan Hofburg Sarayı, günümüzde müze, parlemento ve belediye olarak kullanılıyor. Hofburg Saray müzesi, İmparatorluk Daireleri, Sisi Müzesi ve Gümüş Koleksiyonu olarak üç bölüme ayrılmıştır.
Hofburg İmparatorluk Sarayı
Stephansdom Kilisesi önünde özel kıyafetler giymiş küçük oda operası diyebileceğim gösterilerin biletlerini satanlardan gösteriyi tam anlamadan ve görsellere inanarak almamanızı ve Viyana' da gerçek bir Opera' ya gitmek için önceden araştırmanızı ve internetten bilet almanızı öneririm. 
Bu gösterilerde güzel oluyor ancak beklentiniz araştırmalarınızda gördüğünüz gibi büyük salonlarda ihtişamlı bir konser dinlemek veya gösteri izlemek ise biraz hayal kırıklığı yaşayabilirsiniz.

Viyana size kendi hikayenizi yazmanıza ve güzel anılarla dönmenize fırsat verecek alternatiflerle dolu bir şehirdir, keyfini çıkarın.

Keyifli geziler,
Sevgiler,


9 Temmuz 2016 Cumartesi

Tuna' nın İhtişamlı Şehri Budapeşte

Tuna Nehri' nin batı yakasında yer alan Buda ve doğu yakasında yer alan Peşte' nin Chain Köprüsü' nün inşası sonrası birleşmesiyle ortaya muhteşem bir şehir olan Budapeşte çıkmıştır. Şehirden başta görkemi, her köşede karşınıza çıkan heykelleri, oldukça düzenli olması ve tarihi dokunun korunması ile etkilenmemek mümkün değildir. Budapeşte' de Osmanlı' nın izlerinin korunduğunu görmek ise bizi ayrıca memnun edecek önemli bir ayrıntıdır.

Tuna Nehri
Cafe Gerbeaud, Budapeşte' nin büyüleyici atmosferine uyan, tadı ve balo salonu havasındaki dokusu hiç bozulmamış meşhur ve en eski cafe' sidir. Çeşitli kahve yada tatlı seçenekleri arasından damak tadınıza uygun bir seçim yaparak keyifli bir mola verebilirsiniz. Güzel bir yemek için de tercih edebilir ve restaurant kısmında pişman olmadan keyif ve afiyetle yemeğinizin tadını çıkarabilirsiniz.

Cafe Gerbeaud
Gellert Tepesi, Budapeşte' nin yeşillikler içinde, şehri bütün ihtişamıyla görebileceğiniz yüksek yerlerindendir. Tepenin alt kısımlarında tepeye adını veren ve rivayete göre Hırıstiyanlığı kabul etmek istemeyen paganların bir varil içerisinde tepeden yuvarlayıp öldürdüğü söylenen Piskopos Gellert' in bir anıtı bulunmaktadır.
Tepenin zirvesinde, Budapeşte' nin 1945' te Rus ordusu tarafından kurtarılışının anısına dikilmiş olan ve Tuna Nehri boyunca hemen her yerden görebileceğiniz Özgürlük Anıtı yer almaktadır.

Gellért Anıtı
Budapeşte' ye gittiğinizde rivayete göre başından gülü, elinden kılıcı eksik olmayan ve Avrupa seferlerine katılan Bektaşi Babası Gül Baba' nın türbesini de ziyaret edip dualarınızdan eksik bırakmayın olur mu?

Gül Baba
Budapeşte, sizi asla pişman etmeyecek sürprizlerle dolu büyülü bir şehirdir. Anlattıklarım yanında Kahramanlar Meydanı, Parlemento, Tuna Nehri tekne turu, Güzel Sanatlar Müzesi, Buda Kalesi, Büyük Kapalı Pazar, Vörösmarty Meydanı şehir turu listenizde yapacaklarınız arasında yer alırsa pişman olmazsınız. Tabi yine her şehir gezisinde olduğu gibi ara sokaklarda kaybolun, önerilenler dışında küçük cafe' ler, restaurantlar keşfedip tadını çıkarın. Bu sizin hikayeniz, muhakkak size ait bir anı ile dönün, yaşadığınız deneyimi dinlemekten büyük keyif alacağım.

Keyifli geziler,
Sevgiler,

8 Temmuz 2016 Cuma

Masal Şehrim Prag (Praha)

Prag' a güzel bir Eylül ayında gitmiştim. Şehrin romantik havası sonbaharın hüznü ile buluşunca bana sadece büyüsüne kendimi teslim etmek kalmıştı.
Prag, Çek Cumhuriyetinin, yeni adıyla Çekya' nın başkenti ve en büyük ve büyülü şehridir.
2. Dünya Savaşı zamanında çok az zarar gördüğünden bugüne kadar dokusunu bozmadan koruyabilen birçok tarihi ev ve mekan bulunmaktadır.
Unesco' nun Dünya Mirasları listesinde de yer alan Prag daha uzun yıllar nesilleri büyülemeye devam edecek görünüyor.
Prag' da beni en çok etkileyen ve görmekten keyif alacağınızı düşündüğüm birkaç muhteşem yerinden özellikle bahsetmek istiyorum.

Charles Köprüsü: Çoğu yapıda gece ışıklandırma ile üzerinizde yaratılan etkiyi gündüz yakalayamazsınız. Konu Charles Köprüsü ise durum böyle değildir. Gece sizi sarıp sarmalayan büyülü atmosfer gündüzde yerini bambaşka güzelliklere, tüm çıplaklığıyla gözler önüne serilen köptünün üzerinde yer alan herbir heykelin hikayesini öğrenme merakına bırakmaktadır.

Charles Köprüsü
Charles Köprüsü
Petrin Hill: Prag Kalesi' nin biraz uzağında yer alan, ister yürüyerek isterseniz Fünikülerle çıkabileceğiniz tepe şehrin büyülü atmosferine kuşbakışı bakmanız için sizi doruklarına davet etmektedir. Bu davete kayıtsız kalmayın derim, sizi asla hayal kırıklığına uğratmayacağına emin olabilirsiniz. Tepede yer alan Gözlem Kulesi (Eiffel Kulesi' nin küçüğü de deniliyor), Prag şehrinin bütün güzelliklerini ayaklarınızın altına sermek için tevazuyla sizi beklemektedir.



Petrin Hill, Petrin Kulesi' nden Prag' a Kuşbakışı
St. Michael Ortodoks Kilisesi: Gitmeden önce yaptığım araştırmalarda gördüğüm ahşap kilise Prag gezimin görülmezse olmazları arasına çoktan girmişti. Petrin Hill' in üst kısımlarında yer alan nazlı kiliseye ulaşmanız için biraz çaba harcamanız ve aramanız gerekiyor. Kiliseyi gördüğüm anda bütün eskiliğine, terkedilmişliğine rağmen büyülenmiştim.

Petrin Hill, The Carpathian Church of Saint Archangel Michael
Siz de bu büyülü şehrin tadını doyasıya çıkarmak istiyorsanız, tavsiyem gitmeden önce sizi alıp başka diyarlara götüreceğine inandığınız bir görülmezse, tadılmazsa, yenmezse olmazınız olsun ve saddece size ait olsun.

Şimdiden keyifli geziler,
Sevgiler,

7 Temmuz 2016 Perşembe

Gezen mi okuyan mı?

Çok gezen mi bilirmiş, çok okuyan mı? Yumurtamı civcivden çıkar civciv mi yumurtadan gibi üzerine binlerce kez yazı yazılan, sohbetlere konu olan ama tüm konuşmaların sonunda bir türlü nokta konulamayan efsane tartışma konumuz.

Canım kardeşim, gezen de bilir okuyan da, yeter ki gezsin yeter ki okusun. Ama hem gezen hem okuyan tadından yenmez, sohbetine doyulmaz. Kimisi ne gezer ne okur ne de seyreder ama cahil cesareti herşeyde fikri vardır, her naneyi bilir. Bana göre gezmek okumaya teşvik eder, merak edersin nerdesin, nereye gidiyorsun, gelenekleri ne, ne yer, ne içerler. Okumak da gezmeye teşvik eder, okursun yine merak edersin, tatmak, dokunmak, havasını solumak istersin.

Bloğumda hem gezeceğiz, hem okuyacağız, hem de fotoğraflarla bir nebzede olsa tanıtmaya çalışacağım. Gezdiğim yerlerin ilginç özelliklerini paylaşacağım, okuduğum kitaplardan tavsiyelerde bulunacağım, fotoğraflarla hafızamızda yer etmesini sağlamaya çalışacağım.
Sohbet etmeyi çok severim, beynimin doyduğumu hissettiğim sohbetlere ise bayılırım. Yazıyı tekrar keşfettiğimden beri sohbetin yazılı halini de ne kadar özlediğimi farkettim.

Benimle sohbete var mısınız? Ben bu yolculukta yanımda bana yol arkadaşı olmanızı sabırsızlıkla bekliyorum.

Merhaba hepinize,
Sevgiler,